8 Ağustos 2016 Pazartesi

Rusya-Moskova Notları-2012

Ülkeye girişte sorun yaşamadım. Migrasyon karti veriyorlar. Kücük pasaport kadar kart. Kartı ülkeye girişteki görevli polis memuru doldurdu. Hiçbir belge sormadılar. Pasaportu verdim, migrasyon kartımı aldım ve ülkeye resmen giriş yaptım. İlk iş olarak "Aeroexpress"i bulmaya çalıştım. Aeroexpress sizi havaalanında Kievski Metro istasyonuna götüren bir tren ve cidden dakik. Tam zamanında Moskova'daki Kievski metrosuna geldim.  
Bir kere baştan belirteyim: Moskova pahalı bir yer ve ekonomik olarak gezmek istiyorsanız, metro sistemini çözüp kullanacaksınız. Çözdüğünüz anda kimseyle diyaloga girmeden Rusya'nın her yerini rahatça gezersiniz.
Metroda herkes gibi bir an ağlayacaktım. Çünkü metro öyle bir yer ki önceden çalışılarak anlaşılacak bir sistem değil. Tamamen yaşayarak öğrenilecek bir sistem. Ufak bir noktaya dikkat edildi mi metro artık emrinize amadedir. Ancak dediğim gibi ben size buradan ne kadar anlatsam da boş. Yaşayarak öğreneceksiniz.
Metronun eski tarihçesini düşünürsek, metro sistemi cidden bir şahaser. Aktarma ve ring hatlarının diğer metrolarla yer altından bağlantısı inanilmaz. Ancak metrosu pis. Ağır bir koku var hatta bazı istasyonlarda. Polis ayrı bir gerginlik konusu orada. Polisler çete gibi 6 kişilik gruplar halinde  metro istasyonunda geziyorlar. Bazı  metroların da Lenin döneminden kaldığını söyleyebilirim. Hatta bindiğim bir metro öyle  kötüydü ki bir an parçalarına ayrılacak sandım. Zemini paslıydı ve pisti. Camlar zaten el değmesinden bulanık. Tutunma yerlerinde böyle kremsi bir tabaka oluşmuş. Rusyanin nüfüsunu, metro hattının sayısı ve sefer sayısının fazlalığı düşünülünce bu pislik durumu normal karşılanabilir belki; ancak İstanbul'daki kalabalıkla hemen hemen benzer bir kalabalıklık var. Ki bu metro istasyonları Rusya için çok önemli hazine. Bence, savaş dönemlerinde sığınak olarak kullanılmış, halkı korumuş, askeri alan olarak kullanılmış bu mutheşem köstebek yapıya sokaklarından daha fazla önem vermeliler.
Metro istasyonlarından paranızı çok iyi algılayan bilet matikler var. Metroda hızlı olmak için ve kazıklanmamak için bu bilet matikler kullanın. Başta bilet gişesinden bilet aldım ve görevli kadın bana eksik para verdi. Yine kimse ingilizce bilmediğinden hakkımı soramadım. Bir de yalan yok gitmeden okuduklarım o kadar korkunçtu ki cazgırlık yapamadım. Kazıklandığımla kaldım. Ondan sonra biletmatikleri kullandım. Turnikeleri için denilenler doğru. Cidden demir yok. Ama turnikeden biletsiz geçtiğinizde demirler çıkıyor. Demirlerin çıkacakları yerleri görüyorsunuz. Metro istasyonlarinin girişinde komiğime giden güvercinlerdi. Halk onları besliyor. Bazen çocuklar oynuyor onlarla. İşin komiği güvercinler sizden kaçmıyor. Gayet normal bir şekilde sizlerle yürüyorlar.
Otele vardım. Otelim Kitay Gorod denilen yerde yine Kitay Gorod ismini taşıyan mini 2 yıldızlı bir oteldi. Odası bekletime göre gayet iyiydi. Otel cidden merkezi bir yerde. Kitay Gorod Metro istasyonunu çıkışının biraz yukarısında. Otel ararken tavsiyelerim: Oda seçerken dikkat edin. Moskova'daki oteller Kızıl Meydan'a olan yakınlıklarına göre pahalılaşıyor. Benim otelim 2 yıldızlı ve 2 yıldızlı otele göre gayet pahalıydı. Ancak Kızıl Meydan'a yürüyerek gidebileceğiniz bir uzaklıktaydı. Otele verdiğim parayla Kızıl Meydan'dan çok uzak 4 yıldızlı bir otelde kalabilirdim. Hem de herşey dahil.  Üstüne üstlük bu Kızıl meydana yakın otellerde bazı odalarda PENCERE yok. Oda seçerken buna çok dikkat edin. Ben kazara neredeyse penceresiz bir oda seçecektim. Sigara içtiğim için ve tabut gibi bir odada kalmak istemediğim için penceresi olan makul bir oda seçtim. Kitay Gorod otelin olumsuzlukları nedir derseniz: Berbat bir kahvaltı ve gürültülü bir ortam. İstanbul'un etiler gibi bir caddesiymiş otelin yeri. Bu yüzden gece hayatı sürekli var. Kahvaltı olayı aslında Rus yemek kültürünün bizden çok farklı olmasından kaynaklı. Ancak çeşit çok azdı ve biz masum turistlere bir beyaz peyniri çok görmüşlerdi.
 Kızıl Meydana kaldığım otelde yürüyerek gidebilirsiniz.Uzun bir yürüyüş olur ancak Moskova sokakları o kadar muhteşem ki ne kadar yorulduğunuzu otele gidene kadar anlamıyorsunuz.  
Kızıl Meydan ve Lenin Mozolesi hariç herşey paralı. Lenin mozolesine girişte cep telefonunuz ve pasaportunuz da dahil herşeyi girişteki kasalara emanet ediyorsunuz. Kasalara kira parası ödeyip ödemediğimi hatırlamıyorum. Yalnız ciddi bir kalabalık var. Temiz 2 saat bekliyorsunuz Lenin'i görmek için. Lenin'i, benim gibi cahiller için yazayım, mumyalanmış şeklinde görüyorsunuz. Ben Atatürk mozolesi gibi önüne çelenk bırakılan bir tören izleyeceğimizi sandığımdan Lenin mozolesinde ciddi şok yaşamıştım. Önümde ölü bir insan görmeyi beklemiyordum. 
Renkli meşhur katedral (Aziz Vasil Katedrali) hariç bence fazla fazla klise görmenize gerek yok. Din farkından dolayı bir süre sonra sürekli klise görmek bana şahsen çekici gelmedi. Meşhur katedrali kesinlikle görmelisiniz. İçi dışından daha renkli ve büyüleyici.
Kremlin sarayında da bir çok klise var onlar için de girişte ödeme yapıyorsunuz. İngilizce yine kimse düzgünce bilmediğinden kliseleri gezmek istemesem de paket bir bilet almak zorunda kaldım. Amacım Kremlin sarayı'nı görmekti ancak dışını görebildim. Peyzajı harikaydı sarayın. Bahçelerinde kendinizi dinleyebilirsiniz. Klise gezisi para ödesem de yapmadım. Dediğim gibi bana hitap etmediğinden yapmadım. Kremlin içinde kuşkusuz en ilginç şey dünyanın en büyük çanını görmekti. 
Kızıl Meydan, Lenin mozolesi ve Kremlin sarayı'nın hepsi bir alanda. Ancak çok büyük alanlar. Bir gününüzü detaylı gezmek için ayırmanız gerekli. Kremlin dışında yiyecek-içecek büfeleri var.  Pizza yiyebilirsiniz ancak zeytinsiz!
Rusya'da yemek hem pahali ve Türkler için cidden bir sorun. Ruslar zeytini bilmiyor. Pizza da bile yok. Geleneksel yemekleri bize pek hitap etmiyor. Ucundan kıyısında bize hitap eder diye Özbek mantısı gördüğüm bir restauranta gideyim dedim gittiğime pişman oldum. Yine Arbat caddesinde dönerci buldum, "Allah!" dedim. Dönerin içine şekerli bir sos atmışlar, resmen midem kalktı. Döner alacaksınız içine birşey koydurtmayın. Ben alırken dikkat etmedim. Moskova'da yemekler hem pahalı hem de bana hitap etmeyince bildiğiniz 2 günümü çerezlerle, hazır gıdalarla süpermarketten alışveriş yaparak geçireyim dedim ancak 3. gün yani son günüm "yeter artık" diyerek McDonalds aramaya başladım. Cidden kapitalizmin dünyaya sunduğu en iyi şey McDonalds. Otelin bayağı yukarısında McDonalds'ı buldum ve karnımı istediğim gibi en iyi o gün doyurdum.  
Dönüşte yine önce Kievski istasyonuna oradan da Aeroexpress bileti alarak havaalanına gittim. Aeroexpress  dönüş biletlerini asla ATMAYIN! Havaalanına giderken bileti sormuyorlar ancak havaalaninda gişelerden geçişi o biletler sağlıyor. Havaalanına artık daraldığımdan 5 saat önce gittim. Bunun en önemli nedeni kimsenin ingilizce anlamamasıydı. Ne olur ne olmaz diye kendimi riske atmadım ve erken gittim. Havaalanında internet vardı ve hatta SİGARA odası vardı. Orada uçağa kadar dizi ileyip sigara içtiğimi hatırlıyorum.
Özetle:
Moskova cidden pahalı bir yer. 3 gün kaldım ve uçak parası, otel parası , yeme-içme ve gezmeye ciddi bir para gitti. Buraya tek başına gitmektense turla gitmek daha ucuza gelebilir. Bu yüzden gitmeden önce turları da incelemenizde yarar var. 
 İçkiler de çok pahalı. Herkese vodka almak istedim ancak vodka da inanılmaz pahalıydı. İçmedim ancak aromalı vodkalar orada mevcut. Matruşka'lar her yerde pahalı. Şurada ucuz diye bence zahmet edip o yere gitmeyin. 
Turla gitmeyecekseniz yine belirteyim: İngilizce yine kimse bilmiyor. İngilizce tabela yok. Ben tabelaları okuyacak kadar Rusça çalışarak Moskova'ya gittim ve faydasını gördüm. Tavsiye ederim. 3 günde yazılanları okuyacak kadar Rusça öğrenebilirsiniz. Dil sıkıntısı yüzünden kaybolurum diye maalesef otobüs ve troleybüslerini kullanamadım. Sadece metroyla ulaşım yaptım.
Ruslarla ilgili notlar:
-Erkekleri inanilmaz çirkin. Kızları ne kadar güzelse erkekleri bir o kadar çirkin. Rus kızlarinin bizim erkeklere ve oradaki Özbek ve Kazak türklerine neden bayıldıklarını bir kadın olarak çok iyi anladım. 
-Rus kızlarinin hepsi güzel değil. Ultra güzeller azınlıkta. Cüce, esmer ve şişman Rus kızlarına hazırlıklı olun. Benim gibi standart birini bile kendilerinden sandılar, durumu düşünün artık :). Belli bi yaştan sonrakiler de bayağı çökmüş kadınlardı. Ama cidden sarışınların sapsarı saçları var. Doğal sarı saçları bile insanı cezbetmeye yeter.
-Kadınlar cidden fazla ülkede ve kadinlar iş hayatına hakimler. Ayrıca kabalar. 
-Polisler bana çok kibardı. Öyle internette yazılanlar gibi bir agresiflik görmedim. Sezdiğim kadarıyla, serseri görünümlü olan erkek turistlere kabalar. Kadınlara kötü bir yaklaşımları yoktu. Dediğim gibi kadınlar bana kabaydı. Agresifçe "Devuşka!" diye bana hitaplarını unutmayacağım sanırım.
Son olarak, Moskova kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Gece hayatı için Moskovaya gitmeyeceksiniz, internette yazılanlarla ilgili korkmanıza gerek yok. Ben Moskova'ya gittiğimde 4 yıl önceydi ve vizesiz olarak gittim. Bu anlamda şimdi 2016 yılında neler değişti bilemiyorum. Ancak 2012'de okuduğum şu yoruma katılıyorum: 
"Rusya , Sovyetlerın de etkisiyle turistin ne demek olduğunu bilmeyen bir ülke. 2000'li yıllardan sonra yeni yeni turist kültürünü tanıyan ve kendini bu anlamda hızla geliştiren bir ülke. Bir 10 yıl sonra turistler için gezilmesi daha rahat ve keyifli bir ülke olacaktır".



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder