26 Haziran 2023 Pazartesi

Japonya 2023 gezisi

 Merhaba

Yine Güney Kore yazımda olduğu gibi ülkeye girmeden önce, ülkeye girince ve ülkeden çıkınca yapmanız gerekenleri yazacağım. Gezdiğim, yediğim ve gördüğüm bana kalsın.

Japonya’ya gelmeden önce… Yani ülkeden ayrılmadan önce

📍PCR testi zorunluluğu yok. 

📍Ama ülkeye gelmeden önce digital ortamda doldurmanız gereken evraklar var. Evrakları dolduracağınız site 

”visit japan web” sitesini dikkatlice okuyup dolduruyorsunuz. Covid aşı sertifikanız varsa bunları yüklemenizi istiyorlar. Tüm aşıların gösterildiği barkodlu evrağı yükleyin. Ayrı ayrı yüklerseniz size ülkenin karantina merkezi başka evrak yüklemeniz  konusunda mail atıyor. 


Uçak biletinizin uçuş numarasına kadar soru soran bir evrak dolduruyorsunuz bu sitede. Sonunda size bir immigration code ve custom code verilecek. Bunları ülkeye gelmeden yaparsanız pasaport kontrolünden gerçekten hızlı geçiyorsunuz. Bu işlemler için asla ÜCRET ÖDEMİYORSUNUZ, ÖDEMİYORSUNUZ!!! Sakın yanlış siteye girmeyin.


Türkiye'den ayrılırken havalimanında:

Bu kodları alıp evrakları doldurmanız ülkeden kolayca çıkmanız için de önemli. Bu seferki yolculuğumda anksiyete ataklarımı uyandıracak sorulara denk geldim. Biletimi qatar airways'den aldım.  Qatar airways , bence haklı olarak, uçağa binmeden evraklarınızı kontrol etmek istiyor. Güney Kore için KETA elektronik vizesi hakkındaki yazımda bu  durumu detaylı anlattım. Ama Japonya konusunda işgüzar bir çalışana denk geldim. Bana “japonya vizeniz var mı?” dedi. “Japonya için vize almaya gerek yok.” dedim. Çalışan işgüzar diyorum çünkü qatar airways sitesi de sizi gideceğiniz ülke konusunda vize durumu varsa uyarıyor. Yani kendi web sitelerinde de durum yazıyor. Bu arada şükür ki "Qatar-Doha" havalimanı için Transit vizeye hala gerek yok🙏


“Japonya vizeniz var mı?” sorusunu ikinci kez maalesef hiç beklemediğim biri sordu: Pasaport kontrolündeki polis 🤷‍♀️. Ben şokta “hayır, gerek yok” dedim.  Hemen immigration code ve custome code evraklarını gösterdim. Sorunsuz ülkeden çıktım. 


Japonya’ya geldiğinizde:

Öncelikle bordo pasaportlu olduğumu belirterek cümleye başlayayım. Öyle “ucuza Avrupa’ya şöyle gittik” diyen (!) yeşil pasaportlu değilim. Unutmayınız ki her ülke sizden dönüş biletini görmek ister. Ben Güney Kore ve Japonya’da aynı şeyi yaptım: ikisinde de dönüş biletini aldım.  Gezi programımı anlatmayacağım ama kısaca özetlersem: Gezim Tokyo’da iki gece konaklamayla başlıyordu, Kyoto-Hiroşima-Kuşimoto diye devam edip Fukuoka’da bitiyordu. Bu gezi programında mecburi birer gece Osaka ve Hiroşima'da konakladım.  Pasaport kontrolündeki polis Japonya’da 9 gün kalıp 2 günlük Tokyo rezervasyonunu görünce doğal olarak Japonya planımı sordu. Ona kısaca  gezimi anlattım. Sonra dönüş biletimin çıktısını gösterdim. Dönüş biletini görünce "tamam", dedi ve Eylül'e kadar olan Japonya’ya giriş iznini bana verdi✌️


📌Tokyo Haneda Havalimanında yapılacaklar:

24 saat açık olan ama ulaşımı ve exchange office gibi dükkanları kapalı olan Haneda Tokyo İstasyonunda doğal olarak Terminal 3’te olacaksınız. Bu iyi bir şey çünkü bir tek Terminal 3 açık. terminal 1 ve 2'ye gelen ama geceyi geçirecek yeri olmayanlar Terminal 3’e shuttle bus denilen ücretsiz otobüslerle geliyormuş.


Nakit para öyle anlatıldığı gibi çoook önemli değil ama nakit paraya ihtiyacınız olacak. Bu nedenle en az 100-120 doları japon yenine çevirmenizde fayda var. 


📌Japonya’da ulaşım:

“Ben sadece Tokyo’da olacağım.” ya da “Tokyo sonra da Okasa’da olacağım” diyorsanız, yani en az 2 şehir görecekseniz Shinkansen denilen hızlı trenler için “JR pass card” almanıza gerek yok. Ama Japonya’da benim gibi 6-7 şehir görecekseniz ve Japonya'yı belki bir daha göremem deyip baştan sonra gezecekseniz, “JR pass card” alın. Çünkü hızlı trenden başka iyi alternatifiniz yok.  Ben maalesef JR pass card almadım ve indirimli yolculuktan yararlanamadığım için pişmanım. 


Çok bahsedilen “suica card” ve “pasmo” şehir için ulaşımda etkili kartlar. Kartların JR hızlı trenlerinde etkili olduğunu öğrenemedim. Maalesef ulaşım kartımı Suica kartımı Tokyo’dan çıkarken kaybettim 🤦🏽‍♀️ Suica kartı, debit kart olarak da kullanabiliyorsunuz. Yani içindeki parayı kredi kartı gibi kullanabiliyorsunuz. Kaybetmekten çok içindeki paraya hala içim acır…Çünkü o parayı ülkeden ayrılırken alabiliyorsunuz. 


İllaha da bir ulaşım kartı almak zorunda değilsiniz. Otobüs ve tramvay içinde de ödeme yapabiliyorsunuz. Ama nakit bozukluklara ihtiyacınız var. işte burada nakit paralar önemli oluyor.


Japonya ulaşımına hemen alışmayı beklemeyin. Tokyo ulaşımı en karmaşığı. Kendimce sistemlerini bir Japon kadar çözebildiğim için mutluyum. 


📌Japonya'da Otel mi & Gueshouse mu?

Kadın olarak ve yalnız gezen biri olarak benim için her zaman güvenlik ön plandadır. Japonya'ya da "bir kadının rahatça yalnız gezebileceği bir ülke" olarak bildiğimden gittim. Tokyo’da "cube hotel" denilen baya tabut gibi yerde kaldım. Gezi programım yoğun olduğundan sadece yatmaya gideceğim yer için fazla para vermek istemedim. Ama temizdi ve beni hiç rahatsız etmedi. Tavsiye ederim. Yer ve adı: Shibuya -  Almond Hostel & Cafe.


Gezi programımda Osaka’da mecburi konakladım. Osaka’ya beklediğimden geç vardım, rezervasyonum yoktu, akşamdı ve kalacak bir yer bulmalıydım. Bu tip durumlarda yine makul olmaya çalışırım ama güvenlik için parası neyse de öderim. 3 yıldızlı oteldi kaldığım yer ve verdiğim paraya asla değmedi. Adı: hotel landmark umeda. 

Yine Hiroşima’da ciddi ciddi gece sokakta kalıyordum. Livemax hotels& resorts denilen bir yerde tabiri caizse yalvararak kaldım. Okasa’daki otelden daha az para ödedim ve oda güzeldi.  Fukuoka’da şükür oda bulup bir guesthouse’a rezervasyon yaptırdım ama şansıma pis çıktı. Osaka ve Hiroşima hariç rezervasyonların hepsini  Agoda sitesinden yaptım. Özetle ister pahali olsun ister ucuz olsun kalacak yerin temizliği ve rahatlığı şansınız oluyor. 


📌İletişim ve telefon

Güney Kore ile kıyasladığımda Japonya’da beni en çok şaşırtan şey internet yavaşlığı oldu. Havalimanı interneti zayıftı. Ailem ile iletişim kurmak için alternatifleri değerlendirmeden havalimanından 7 günlük ön ödemeli internet hattı aldım. Sadece internet içeren bu sim kartlara "prepaid data sim" deniyor. Bu hatlar için telefonunuzun sim kilidi olmamalı. Daha detayını yine Güney Kore yazımda belirttim. Pahalı olduğunu bilerek aldım. Çünkü maalesef gece havalimanına geldim ve sabah da havalimanından sonra otele uğramadan gezi programını devreye sokacaktım.

Yine Güney Kore ile kıyaslarsam data cell hatların internet hızı ne yazık ki yavaş.


📌Kısa gözlemlerim:

Japonya bir kadının tek başına rahatça gezebileceği güvenli bir ülke. Gezi programımı anlatmayacağım ama inanın köyüne de gittim, Türk Müzesi gibi Tokyo ve Osaka'ya büyük şehirlerine ters düşen yerlere de gittim. Her ne kadar Güney Korey’i övüyor gibi görünsem de Japonya, Güney Kore ile aslaaaaa kıyaslanamaz. Güney Kore’nin Seoul başkentinde de oldum, Tokyo’da da oldum.  Tokyo’nun bambaşka bir yer olduğunu söyleyebilirim. Tokyo, beni resmen heyecanlandırdı. Bir yer beni uzun zamandır heyecanlandırmamıştı. Akıl almaz bir yer. Tokyo, sadece Japonya’nın başkenti değil, dünyalı bir yer. Kozmopolit, aşırı zengin, aşırı elit ama her insanı kucaklayan ve her insana eşit davranan bir yer. O kadar zenginlik ve elitlik fışkıran caddelerde gezerken herkes size gülümsüyor ve foto çektiğinizde yürüyüşünü durdurup sizi bekliyor.  Binalarda güvenlik yok. Koskoca gökdelenler içinde halkın her kesiminin alış veriş yapabileceği yerlere giriyorsunuz. İnanılmazdı…


Öz eleştiri yapmak gerekirse:

Yurtdışında bize neden kaba dediklerini Tokyo'ya gidince anladım. Tokyo ve Osaka’da aktif olarak metroyu kullandım ve inanılmaz insan kalabalığındaydım. Japonya'da büyük kentlerdeki metrolar gerçek anlamda metropolisler, bir nevi büyük AVM’lerdi. Birbiri ile kavga eden, birbirine bağıran ya da söylenen Japon’a denk gelmedim. Birbirinin sırasını almaya çalışan ya da “acelemm varrrr ayyy” diye herkesi geçmeye çalışan bir Japon'a denk gelmedim. Orada kalabalıktan ve karmaşadan bunalıp kendi kendine söylenen tek kişiiii: Ben’dim. Bizim ülkede böyle kalabalıklara inanın kimse gelemez. Japonya bana ulaşımda saygı konusunda iyi bir ders verdi.


Bu arada Güney Kore’de ulaşımda erkeklere uyuzdum. Bizim Türkler gibi bacaklarını açarak oturan ve rahatsızlığımı beden dilimle gösterdiğim halde istifini bozmayan, benim kalkmamı beklemeden hızlı trende üzerimden geçerek koltuğuna oturmaya çalışan tırnak içinde "öküz" Koreli erkekler vardı. Üzerimden geçene de ters ters baktım (huyum kurusun). İşin en acısı iki erkek de benim neden agresifleştiğimi anlamadı. Çünkü bu durum normalleşmiş. Japonya’da böyle bir öküze denk gelmedim. Bu konuda da saygılılar.


Yine "7/eleven" gibi dar marketler kalabalıksa Koreli erkeklerin üzerimden para uzattığını ve benim çıkmamı beklemeden arkamdan beni sıkıştırarak geçmeleri sinir etmişti. Japonya'da istersen kasada kalabalıkta 10 dk dur, kimse bir şey demiyor.  


Japonya’nın kast sisteminin olduğunu bilsem de buradaki insanların birbirine bu kaos ortamında saygısı inanılmazdı. Dediğim gibi kendimce derslerimi olumlu yönde çıkardım.


Kore’de ve Japonya’da  35 ya da 40 yaş üzeri Türkiye’den geldiğimi söyleyince mutlu bakıyor. Tarihsel bağı ve ilişkileri bilenler onlar. Gençler ise tüm dünyada olduğu gibi durumdan bir haberler :)


📍telefon ve süreç.

Tabi ki tax free magazası olan Yodabashi’den telefon aldım. Bana ürünü bir poşete koyup, fişi de poşete koyup bantlayıp verdiler. Ve bu bandı havalimanında custom olana kadar açmamamı söylediler 




24 Ocak 2023 Salı

Güney Kore- Giriş ve Dönüş süreci

Bu yazıda Kore'nin şurasını burasını görmelisiniz diye bir paylaşımda bulunmayacağım. Yalnız gezmek isteyenler için giderken yapmanız gerekenleri ve dönerken dikkat etmeniz gerekenleri paylaşacağım.

Kore'ye Gitmeden yapmanız gerekenler:
1.Uçak bileti almanız (qatarairways ile Katar aktarmalı uçtum)
2.Otel rezervasyonu yapmanız  (Agoda'dan yaptım)
3.K-ETA vizesi almak
4. Q-code almak

1. Sırasıyla önce uçak biletinizi gidiş ve dönüş olarak alıyorsunuz. Benim gibi bordo pasaportluysanız bunu yapmanız faydanıza. Çünkü Türkiye dünyada şu an gri listede ve bizim gibi turistlere şu an kaçak gözü ile bakılıyor. O nedenle ülkeye döneceğinizin garantisini dönüş biletini alarak gösteriyorsunuz.
Ben qatarairways ile Katar aktarmalı uçtum. THY 'de  Kasım 22'de  Güney Kore'ye sadece gidiş bilet ücreti 45000 tl idi. Bu arada 45000 tl ekonomi bileti, business 100 bindi. Ben qatarairways ile gidiş-dönüş biletimi 25000 tl ödeyerek hallettim. THY'ın bu gereksiz pahalılığını hala anlayamıyorum. Yine hatırlatma için yazayım: checked baggage, uçağa verdiğiniz valiz. en fazla 20 kg olabilir. Bu valize powerbank, telefon adaptörü, elektronik sigara, parfüm ve sıvı deoderontlar koymanız YASAK. Carry on bag denilen kabin bagajı yani yanınızda taşıdığınız çanta. Bu carry on bag içine powerbank, telefon adaptörü, elektronik sigara, parfüm ve sıvı deoderontları koyuyorsunuz. Yine bilgisayarınız bu çantada olmalı. 

2. Otel rezervasyonu için eskiden booking.com sitesini kullanırdım. Sonra sebepsiz bu site ülkemizde kapatıldı ki hala kapalı. İlk kez risk alarak agoda.com'u kullandım ve sorun yaşamadım. Tavsiye ederim. Bu siteden otel rezervasyonunu yaptım.

3. K-ETA vizesi
Şimdi bu elektronik vize için gereken bilgileri doldurmaya başlıyorsunuz. Adres için Kore'deki otelin ya da guesthouse'un adresini ve numarasını yazıyorsunuz. Otel adresini gitmek için telefonu değil, bilgisayarı kullanın. Çünkü adres kısmını bir butonlar sokağı bulup seçip eklemeniz isteniyor. Telden bu iş olmadı. K-ETA başvurusunu Kore'ye gitmeden 2 ay önce yaptım. Yani 2 ay önceden başvurabilirsiniz. Çünkü red yerseniz, Kore konsolosluğundan vize almanız gerekecek. Vize işlemleri de hızlı olmadığı için K-ETA'ya en az iki ay önceden başvurmanızda fayda var. Bu arada bir red yerseniz de korkmayin, 3 kere başvurma hakkınız oluyormuş. Ben başvurduktan 2 saat sonra onayımı aldım. 

4. Q-code
Q-code K-ETA'dan daha önemli diyebilirim. alma ikisi de aslında yine ülkeye girişinizi garanti etmeyen prosedürler.

Q-code için PCR raporu optional, yani tercihe bağlı. ben PCR yapmadım. Aşı ile ilgili kart yükleyeceğim sandım ama öyle bir yer yoktu. Bunun üzerine aşı belgelerimi e-nabızdan çıkartarak yanıma aldım.Q-code’u aldığınızda hemen ekran görüntüsünü alın, telefonla kodun fotoğrafını çekin, pdf olarak download edin ve kendinize gelen maili saklayın.

Ben İstanbul’dayken  Sabiha Gökçendeki qatar airways çalışanları Q-code’u daha uçağa binmeden sordular. Yine K-ETA’yi sordular. Büyük olasılıkla Q-code ve K-eta olmasaydı beni bunları yapmadan uçağa almayacaklardı. O yüzden dikkat ediniz.

Ama kodu almak beni aşırı yordu. Çünkü kodu almak için kore hattınızın olması isteniyor.
Kore hattı için de kore hükümeti 5-10-20 günlük sim kartlar çıkarmış. Prepaid Data Sım deniyor. Simkart almadan önce dikkat etmeniz gereken noktalar şu:

🔺Telefonunuzda sim kart kilidi var mı yok mu diye bakmak. Bu simkart kilidi özellikle son 5 yıllık telefon modellerinde yaygınmış. Simkart kilidiniz varsa sim kart alsanız bile telefonda acılmıyormus. Googledan telefon modelinizi yazarak sim kart kilidi olup olmadığını nasıl öğrenceğinizi bulabilirsiniz.

🔺Yine alacağınız SIM kartın eSIM olup olmadığına dikkat edin. üst model telefonlarda eSIM özelliği varmış. eSIM özelliği olan bir telefonunuz varsa muhtemelen alacağınız SIM kartın önemi yok. Ama benim gibi telefonunuzda eSIM özelliği yoksa yanlış sim kart almış olursunuz.

Ben bu konuda yönlendiren olmadığı için ve güvenemediğim için gereksiz para kaybettim. Sizin için kendui tavsiyemi yazayım: Q-code için otel ya da questhouse’daki sorumlunun numarasını verin gitsin. Sonra kendi numaranızı alınca düzeltirsiniz. Sonra havalimanına indiğiniz gibi hemen sim kart satan yerlere gidin. Kalacağınız süre kadar sım kartı alın. Fiyat kıyaslaması yapmayın. Hepsinin fiyatı aynı👍
Alacağınız SIM kartın data olmasını tavsiye ederim. Data SIM kartlar Türkiyedeki gibi değil. İster 1 günlük, ister 3 günlük, ister 10 günlük alın size sınırsız internet sunuyorlar. Bu sınırsız internet ile whatsuptan istediğinizi arayıp sorabilirsiniz.

Q code almak için ben Türkiyeden Kore simkartı aldım ama şimdi düşününce boşuna yormuşum kendimi. Yine Türkiyedeyken alacağım diyorsanız, açıklayayım:
egmsimcard.co.kr sitesinden 10 günlük data Usim aldım. Sonra guesthouse’un adresini yazdım ve oraya yollamalarını söyledim. Yaptığım hata buydu. Havalimanında aktifleştirme seçeneği var mıydı şu an hatırlamıyorum. Ama varsa havalimanında aktifleştirme seçeneğini seçin. Havalimanında yerimiz yok derse almayın gitsin. Nedenini sonunda yazacağım.
Ödemeyi yaptıktan sonra site sizi facebookta messengerda bir yapay zekaya yönlendiriyor. Ben yapay zekaya messengerdan order (siparis) numaramı yazdım ve Kore numaramı istedim. 6 saat sonra messengerdan bana kore numaram atıldı. Hemen Q-code sistemine yazdım ve Q-code’u aldım.

Ancak numaramı Korede 3. günümde belirttiğim adrese postaladılar. Ben o esnada kendimi garantiye alıp 3 günlük data sim kart almıştım. O 3 günlük kart sayesinde  işlerim kolaylaştı. 

Bunların hepsini yaptınız. Güney Kore'ye yaklaşırken sizin elinize iki kağıt tutacaklar. Onları dolduracaksınız. Sonra giriş yaptığınızda herkese Q-code'u havalimanından gösterin ve sorunsuz insanların önüne geçin. Pasaport kontrolünde sorarlar diye ne olur ne olmaz yanıma aşı sertifikalarımı ve otel rezervasyon çıktısını almıştım. Hiçbir şey sormadılar. Sadece parmak izimi aldılar ve Kore'ye girdim. Size bir kağıt verecekler girerken, onu dönüşte geri vereceğiniz için o kağıda dikkat ediyorsunuz. 

Kore'ye girdiğiniz gibi havalimanında yapmanız gerekenler
1.Internet
2. Ulaşım kartı

1. Kesinlikle internet burada can damarı. Hemen kendinize bir datacell yani sadece interneti kullanacağınız hattınızı alıyorsunuz. Burada google map, Kore ile entegre. Tren saatleri ve otobüs saatleri güncellendiğinde google map ile size anında güncelleme bilgileri geliyor. otobüs durağa ulaşmadan size telle bilgi geliyor. Evet, bu anlamda ülkemdeki GSM operatörlerinin bizi ne derece varoşluğa ittiğini siz düşünün. Ki ben bu sınırsız interneti ilk kez kullamıyorum. 2016’da  Finlandiyada bu sınırsız ve hızlı internet ile tanışmıştım. 2016dan beri ülke internet konusunda daha kaotik oldu.
Google map benim yurtdışı gezilerimde can damarım. Q-code için zorunlu olmasa da zaten bir hat alacaktım. Harita okumayı  ve google map’i nasıl kullanacağınızı biliyorsanız dünyanın her yerini gezersiniz.


2. Ulaşım ve Ulaşım kartı

Buraya gelmeden önce ulaşım kartlarına baktım ve T-money diye bir karttan bahsedildiğini okudum. Ancak havalimanındaki turist information ulaşım kartı için beni CU yazan marketlere yönlendirdi. (Bu arada turist informationdan seoul metro hattı için hazırlanan broşürü almayı sakın unutmayın). CU market de bana CU ulaşım kartı verdi. Ben T-money card deyince de boş boş baktı. Bu Koreli erkekler bizimkilerle öküzlük konusunda yarışır. Arkamdaki adam beni işi görülsün diye ittirince lafı fazla uzatmadan CU kartı alıp çıktım.
CU kart İstanbul kart gibi. Para yüklemeniz  lazım. Meğer para yükleme olayını ayrıca CU centerda yapabiliyormuşum.
Para yükleme için makine önündeyim ve kala kaldım. İngilizce opsiyonu olmasına rağmen aşırı karışık bir para yükleme makinası yapmışlar. Bir genç Koreliye sorayım dedim,  “acelem var" deyip kaçtı. Ondan sonra kuzenim aradı. Kuzenime “kuzen şu an ulaşım kartına para yükleyemiyorum. Makine önünde kalakaldım. Resmen acı çekiyorum. Şu işi halledeyim seni arayacağım” dedim. Kuzen iyi ki aramış beni. Türkçe konuştuğumu duyan bir Türk yardımıma koştu🙏. Sağ olsun, kendisi sayesinde ulaşımı çözdüm. O an uzattığı el benim için çok önemliydi.

CU kart ile Seoul’da güzelde otobüs ve metroyu kullandım. Başka şehir olan Busan'da da otobüslerde kullandım. Busan’a şehitliği ziyaret için gidiyorsunuz.


 Dönüşte dikkat etmeniz gerekenler şu:
Inchon’un 2 tane hava limanı var. Bunlar Terminal 1 ve Terminal 2 diye isimlendirilmiş. Yani Inchon 2 büyük havalimanından oluşuyor. İşin kötüsü terminallerin ikisi de çok büyük ve birbirinden çok uzak. Yani dar bir zamanınız varsa ve yanlış terminale gittiyseniz uçağı kaçırabilirsiniz. Maalesef tercih ettiğim uçak firması qatarairway, terminal 1 diye yazmamış bilete. qatarairways'e özgü mü bilmiyorum ama uçak firmaları terminal 1 diye bilete yazmalılar. Bu konuya dikkat etmeliler.

Ayrıca burada da havalimanına giriş için metroyu kullanıyorsanız 4200 won ödemelisiniz. Trenle havalimanına giriş yaptığımda ücret ödediğim diğer bir ülke de İsveç'ti. Aynı durum burada da var. Ücretli otobüsleri denerseniz para öder misiniz, bilemiyorum. Neyse…

Ben başta terminal 2'ye gittim. Yani yanlış terminale gittim. Bu terminal kore'den, jeju adasına ve busan gibi iç hatlara gidiyordu. Yanlış yerde olduğumuz sezip hemen turist informationa gittim. Düşündüğüm gibi yanlış yerdeymişim ve Terminal 1’e gitmem gerekmiş. tekrar metroyu kullansaydım, para ödeyecektim. Kadın sağ olsun beni uyardı. 3. kata çıkmam gerektiğini, oradaki Shuttle bus’a binerek terminal 1 e gidebileceğimi söyledi. Bu otobüsler ücretsiz. Sayesinde 25 dk sonra otobüsle terminal 1’e vardık.

Terminal 1 aşırı büyük.  Bu nedenle hemen turist informationa gidip valizleri vermek için nereye gitmeniz gerektiğini sorun.
Benim kafama takılan şu Q-code olayıydı. Bununla ilgili dönerken bir şey yapmalı mıyım diye sordum. Bir şey yapmamıza gerek yok dedin.
Dönüşte sadece girişte verilen kağıt istendi. 

Bu verdiğim bilgilerin hepsi OCAK 2023 tarihli. Yani şu an en güncel bilgi bende :) . Güney Kore turistler için aşırı güvenli bir yer. Düşünüyorsunuz umarım oraya gitme şansınız olur. İyi gezmeler . 


ÖNEMLİ NOT: Yanınıza tüm kredi kartlarını alın. Tuhaf bir şekilde tüm kartlar Kore'de geçmiyor. Mastercard ve debit kartım olan Akbank kartım, Katar'da çalışırken, Kore'de hiç bir yer kabul etmedi. 
İki tane visa kartımdan da biri her yerde geçti ama diğeri her yerde geçmedi. Denk geldiğim Türk, Japonya'da böyle sorunlar olmadığını ama maalesef Kore'de 3-4 kredi kartı denemek zorunda kaldığını söyledi. Yazının sonunu da bu şekilde bitereyim.